10.04.2019 13:02 Dr. Galip ÇAĞ A- A+

“Yunanistan Kervanı” ve Tırmanan Gerilim

“Yunanistan Kervanı” ve Tırmanan Gerilim

“Yunanistan Kervanı” ve Tırmanan Gerilim

Batı dünyasının uzun süre kayıtsız kaldığı mülteci sorunu yavaş yavaş önlenemez bir doygunluğa ulaşıyor. Birkaç ay öncesine kadar yapılan anlaşmalar ile adeta bir açık hava hapishanesine çevrilen bölgede son birkaç gündür oldukça garip ama tedirgin edici gelişmeler yaşanmakta. Özellikle Yeni Zelanda katliamında öne çıkarılan balkanizasyon düşüncesi ve ayrılıkçı söylemler sonrasında zaten ardı ardına gelen açıklamalarla gerilen ilişkiler merkezi bilinmeyen bir yönlendirme ile şimdi tırmanan bir çatışmaya doğru ilerliyor.

Haber kaynaklarına göre 5 Mart’tan beri göçmenlere, Yunanistan – Kuzey Makedonya sınırının açılacağına dair yanıltıcı mesajlar gönderilmeye başlandı. 1 Nisan’da ‘Yunanistan Kervanı’ adıyla gönderilen mesajda 5.4.2019 tarihinde herkesin Selanik’te olması gerektiği yazılıydı ayrıca. Zaten uzun süredir bölgeye sıkışan mülteciler için bu mesajlar Batı Avrupa’ya geçişin umudu olunca kısa sürede yayıldı.

Çok geçmeden Selanik’in 40 kilometre yakınındaki Diavata Göçmen Kampının etrafına akın etmeye başlayan göçmenler gruplar halinde sınıra doğru ilerlemeye çalıştılar. Aynı zamanda batı ülkelerine geçmek için Yunanistan-Kuzey Makedonya sınır kapısına gitmelerine izin verilmesini isteyen göçmenler Larisa tren istasyonunu da kapattılar.

İçlerinde çocuk ve kadınların da var olduğu kaydedilen göçmenlerin bu ilerleyişi karşısında Yunan güvenlik güçlerinin gelen mesajların sahte olduğuna dair ikazları işe yaramayınca sert müdahale kaçınılmaz oldu ve önemli çatışmaların yaşandığı haberi kısa sürede ülkeye ve Avrupa basınına yayıldı.

Bu çatışma ve müdahaleler sonunda Larisa Tren İstasyonu yeniden hizmete açılsa da Diavata kampı etrafındaki yığılma devam etmekte halen.

Avrupa göç yolları 2016’dan beri sıkı şekilde kapatılmış ve mülteciler özellikle Yunanistan’da sıkışmış durumdalar. Bu arada kış aylarında Meriç üzerinden Yunanistan’a geçen göçmen sayısı da artmaya devam etti. Zaten kendi kaynakları açısından bile kötü durumda olan Yunanistan’da mülteciler için kamp şartlarının giderek ağırlaştığı da bilinmekte. Bugüne kadar kampları ziyaret eden başta Hollandalı yetkililer, konunun BM tarafından da gündeme alınmasını istedi ise de karşılık bulunamamıştı. Bu durum giderek artan gösteri ve müdahaleler ile zorunlu olarak dünya gündemine taşınmaya çalışılıyor ancak konunun bir de insani boyutu var. Son gösterilerde yaralıların olduğu bilgisi de haber merkezlerince teyit edilmiş durumda ve Selanik civarına gelmeye devam eden mültecilerin bu son hareketliliği devam ettireceği açık.

Yaşananlar mülteci meselesinin yeniden ve bu kez çok daha insani bir düzeyde görüşülmesini, özellikle de sınır kısıtlamalarının azaltılmasını kaçınılmaz kılacak gibi gösteriyor. Ama BM’den olaylar üzerine gelen açıklamalar daha çok tehdit hükmünde. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nden (UNHCR) yapılan açıklamada sığınmacılar ‘sahte haber’ ve ‘yanlış bilgi’ olarak adlandırılan söylentilere karşı uyarıldı önce. UNHCR, açıklamasında “Lütfen karadan da olsa, denizden de olsa resmi olmayan eylemliliklere karşı dikkatli olun. Bunlar riskli ve tehlikeli. Sınırları düzensiz olarak geçmeyi amaçlamak çoğunlukla başarısızlıkla sonuçlanıyor ve gözaltı, tutukluluk, ailelerin ayrı düşmesi ve hatta ölümle sonuçlanabiliyor.” dendi.

Şu anda göç yönü Kuzey Makedonya’ya doğru ve birkaç gün önce Çipras da Üsküp’e bir ziyarette bulundu. Aynı saatlerde Kuzey Makedonya İçişleri Bakanı Oliver Spasovski de sınır önlemlerini arttırdıklarını açıkladı hızlı şekilde: “Herhangi bir sorun beklemiyoruz, ancak sorumluluğumuz olduğu için sınırları güçlendiriyoruz.” İhtimal bu mevzu da gündeme taşındı ve şimdi mühim bir soru akıllara geliyor:

Henüz sakinleşen Yunanistan – Makedonya ilişki bu vesile ile bir gerilime daha sahne olur mu?

Beklemeye ve tedirgin olmaya devam…