Şanlı Destan: Azerbaycan’ın Tarihi Zaferi 1 Yaşında

Mustafa Kemal Atatürk: “Azerbaycan’ın sevinci bizim sevincimiz, kederi ise bizim kederimizdir”. Haydar Aliyev: “Biz bir millet, iki devletiz”
Dünya çapında etki yaratabilen, gerçekleştiği coğrafyayı fiziksel ve psikolojik olarak yıpratan “terör” eylemleri, geçmişte olduğu gibi bugün de varlığını devam ettirmektedir. Azerbaycan, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte terörden en çok etkilenen ülkeler arasında yer almaktadır. Ermeni terör örgütleri, her iki ülkenin ulusal güvenliğini tehdit eden temel unsur durumundadır. Sovyetler Birliği'nin dağılması bu örgütlerin Azerbaycan arazisinde aktif bir şekilde eyleme geçmelerine izin vermiş ve nihayetinde Azerbaycan Cumhuriyeti ve vatandaşları örgütlerin ana hedefi haline gelmiştir. Tarihsel perspeftiften bakıldığında, bağımsızlık itibaren geçen otuz yılda Ermeni terör saldırılarından en çok etkilenen ülke Azerbaycan Cumhuriyeti olmuştur. Karabağ ve işgal altındaki topraklarda gerçekleştirilen terör eylemleriyle yetinmeyen bu terör örgütleri, bölücü amaçlarına ulaşmak için başkent Bakü başta olmak üzere ülkenin çeşitli bölgelerinde terör falliyetleri gerçekleştirmiş, hatta farklı ülkelerde bile Azerbaycanlılara karşı bu tür eylemlerden çekinmemişlerdir.
27 Eylül 2020 tarihinde başlayan ve 44 gün boyunca devam eden 2. Karabağ Savaşı boyunca da Ermeni terör örgütlerinin faaliyetleri görülmüştür. Bu gruplar, aralarında PKK`nın da bulunduğu bir dizi uluslararası terör örgütleri ile işbirliği yapmış, savaş esnasında Azerbaycan`ın aleyhine birçok eylem gerçekleştirmişlerdir. Ermenistan Azerbaycan'a karşı “devlet terörü” politikası izlemektedir. Bu politikaya paralel olarak Azerbaycan sivillerini hedef alan terör eylemlerini desteklemekte, planlamakta ve uygulamaktadır. Umumiyetle "Büyük Ermenistan" hayalini gerçekleştirmeyi amaçlayan Ermeni terörü, sadece Azerbaycan toplumu için değil, diğer ülkeler için de bir tehdit unsuru olmuştur
Ermenistan'ın izlediği etnik temizlik politikası sonucunda 1 milyondan fazla Azerbaycanlı vatanından ayrılmak zorunda kalmıştır. Azerbaycan'a yönelik bu askeri saldırıyı önlemek için çeşitli müzakereler yapımış, BM Güvenlik Konseyi devreye girmiş, lakin Ermenistan saldırgan tavrından taviz vermeyeden, bölgedeki işgalci tutumunu devam ettirmiştir. Ermenistan’ın Karabağ’ı işgali sırasında yaklaşık olarak 20 bin Azerbaycan Türkü şehit olurken, 100 binden fazla kişi de yaralanmıştır. Bölgedeki sivil halkın kullandığı altyapı ve kurumlara yönelik tahribatlar neticesinde ise 7 bin devlet dairesi, 750 okul, 680 tıp merkezi ve 1 milyon hektardan fazla tarım bölgesi zarar görmüş ve Ermenistan ordusu, Azerbaycan Türklerine ait tarihi coğrafyada yer alan kültürel varlıklara da zarar verirmiştir. Toplamda 950 kütüphane, 44 mabet ve 9 mescit tahrip edilmiştir. İşgalin maliyeti ise 32 milyar dolar olmuştur. Bakıldığında Ermenistan bölgede hem ekonomik hem de kültürel tahribatta bulunmuş, bölgenin Azerbaycanlı kimliğine zarar vermek istemiştir. Kültürel ve tarihi dokuyu yansıtacak her türlü olgu, Ermenistan yönetimi tarafından tehlikeli bulunurak yıkılmıştır.
2019'dan itibaren Ermenistan tarafından yapılan açıklamalar asıl amaçlarını yansıtır nitelikte olmuştur. Ermenistan bu süreçtte, işgal altındaki topraklarda gücünü arttırmak ve Azerbaycan topraklarını işgal etmek yönünde fikirler yürütmüştür. Ermenistan'ın işgal altındaki topraklara yasadışı yerleşimi, yeni yerler elde etmek için halkı galeyana getiren açıklamalarda bulunması , cephe hattına yakın bölgelerde askeri operasyonlarda bulunması Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gerginliğin artmasına neden olmuştur. 12 Temmuz 2020 tarihinde Ermenistan, Azerbaycan’ın Tovuz bölgesinde başlattığı askeri operasyon sonucu bir çok Azerbaycanlı askerlerimiz şehit olmuştur. Ermenistan tarafından başlatılan bu askeri saldırılara ve provokasyonlara cevap vermek, halkın güvenliğini sağlamak ve en mühimi topraklarını işgalden kurtarmak için Azerbaycan, İkinci Karabağ Savaşı`nı Savaşı'nı başlatmıştır.
27 Eylül`de bir karşı taarruzla başlayan ve Vatan Savaşı olarak nitelendirilen İkinci Karabağ Savaşı sadece 44 gün sürmüştür. Bu süre boyunca Azerbaycan hem savaş meydanında hemde uluslar arası arenada başarılı bir şekilde mücadele etmiştir, büyük bir zafere imza atmıştır. Karabağ’da, Ülke dışında Ermenilerle ve Ermeni kökenli terör gruplarıyla mücadele etmesinin yanı sıra, uluslar arası kamuoyunda da Karabağ’ın Azerbaycan’ın bölünmez bir parçası olduğunu kanıtlamaya çalışmıştır. Bunun yanı sıra, Azerbaycan 44 gün süren savaş esnasında Ermenistan’a yardımda bulunan PKK, PYD/YPG, ASALA gibi terör örgütlerine karşı da mücadele etmek zorunda kalmış ve nihayetinde yıllardır beklenen başarı elde edilmiştir. Dönüm noktası olan bu savaş için eğitim ve askeri müfrefatta çok şey yazılmış ve yazılmaya devam edecektir.
44 gün süren savaş sonucunda Azerbaycan galip taraf olurken, bir taraftan toprak bütünlüğünü yeniden sağlamış, diğer tataftan Ermenistan'ın 30 yıla yakın devam ettirdiği saldırganlık politikasına da son vermiştir. Büyük Vatan Savaşı günlerinde Azerbaycan halkı cesareti ile Başkomutan İlham Aliyev etrafında birleşerek devletimizin gücünü tüm dünyaya göstermiştir. Dünyanın birçok ülkesi, Azerbaycan halkının nasıl muzaffer bir komutan olan Başkomutan'a sahip olduğunu görmüştür. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, savaş alanındaki başarılı politikasının yanı sıra diplomatik alanda da söz sahibi olmuştur. Enformasyon mücadelesinde halkımızın gerçek sesi olduğu için tüm baskılara karşı korkusuzca mücadele etmiştir.
44 gün süren savaşta 4 Ekim’de Cebrail, 17 Ekim'de Fuzuli, 20 Ekim'de Zengilan, 25 Ekim'de Gubadlı ve 8 Kasım'da Şuşa kurtarıldı. Karabağ Savaşı aynı zamanda Azerbaycan Askeri Stratejisi’nin ne kadar üst düzeyde olduğunu da bizlere kanıtlamıştır. Azerbaycan'ın kadim topraklarını geri almak için başlatılan Şuşa'nın işgalden azat edilmesi harp sahasında yenilik teşkil edecek bir örnek oluşturmuştur. 44 günlük Vatan Savaşı'nda Şuşa Muharebesi her zaman önemini koruyacaktır. Şuşa'nın kurtarıldığı gün Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ulusa seslenerek şunları söyledi:
"Şuşa'nın kurtuluşu gücümüzü gösterdi. Ordumuzun profesyonelliğini, askerlerimizin cesaretini ve kahramanlığını gösterdi. Şuşa'nın ele geçirilmesi büyük profesyonellik ve cesaret gerektiren bir operasyondu. Bu harekatın dünya askeri tarihinde özel bir yeri olacağına eminim. Çünkü kahraman askerlerimiz dağları, ormanları, tüm engelleri aşarak bu harekatı ancak hafif silahlarla kurtardı. Şuşa'nın kurtuluşu bizim şanlı zaferimizdir."
Sayın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev konuşmalarında her zaman "Karabağ'a döneceğiz, çünkü Karabağ tarihi Azerbaycan toprağıdır" dedi. İlham Aliyev ulusal lider Haydar Aliyev'in vasiyetini yerine getirdi, Azerbaycan halkına verdiği sözü tuttu. Savaş sırasında bazı ülkeler Azerbaycan'a baskı yapmaya ve bir takım yaptırımlar uygulamaya çalışsalar da amaçlarına ulaşamamış ve savaş sonunda Azerbaycan'ın zaferini kabul etmek zorunda kalmışlardır.
Haydar Aliyev'in Karabağ hayali her zaman büyük olmuştur. Hep şöyle derdi: "Şuşa'sız Karabağ, Karabağ'sız Azerbaycan olmaz." Şuşa'nın kurtarılmasından sonra Cumhurbaşkanı İlham Aliyev : “Bugün Haydar Aliyev'in mezarını ziyaret ettim ve ruhunun önünde eğildim. İçimden dedim ki, babamın vasiyetini yerine getirdiğim için mutluyum. Şuşa'yı özgürleştirdik! Bu büyük bir zafer! Bugün, Ulu Önder ve şehitlerimizin ruhları şad olsun ! Gözün aydın olsun Azerbaycan! Gözlerin aydın olsun dünya Azerbaycanlıları, Türk dünyası ! ” Sovyetler Birliği dağılırken Azerbaycan 30 Ağustos 1991'de bağımsızlığını ilan ettiğinde, resmen tanıyan ilk ülke Türkiye olmuştur. Türkiye, Azerbaycan'ın askeri kapasitesini geliştirmesinde önemli rol oynamıştır . Türkiye, Azerbaycan'ı hem savaş alanında hem de savaş alanı dışında desteklemiştir. Ayrıca Azerbaycan ile Türkiye sınırındaki Nahçıvan arasında doğrudan koridor açılmasının da Türkiye'yi Azerbaycan'a bağlayacaktır. Türkiye, Karabağ'da devam eden çatışmalarda Azerbaycan'ın en büyük destekçileri arasında yer almıştır. "Türkiye'nin gücü bizim gücümüzü artırıyor. Güçlerimizi birleştirmemiz bizi daha da güçlü yapıyor. Bundan sonra da birbirimizin yanında olacağız, birbirimizin başarılarına sevineceğiz, Allah göstermesin, ağır günlerde de her zaman birbirimizin yanında olacağız."Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türkiye ile artarak devam eden askeri işbirliğinin önemini bu sözlerle açıklamıştır.
8 Kasım 2020 tarihinde Şuşa’nın alınmasıyla Azerbaycan ile Ermenistan arasında anlaşma imzalanmıştur. Bu anlaşmaya esasen 10 Kasım 2020 tarihinde Karabağ ihtilaf bölgesinde tüm operasyonların durdurulması, Ermeni birliklerinin Karabağ çevresindeki Azerbaycan topraklarından çekilmesi gibi bir takım kararlar alınmış ve yeni ulaşım yerlerinin inşasına giden yol da açılmıştır. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile Azerbaycan'ın batı bölgeleri arasındaki bağlantı da anlaşmaya göre belirlenmiştir. Ardından 20 Kasım'da Ağdam, 25 Kasım'da Kelbecer ve 1 Aralık tarihinde Laçin bölgesi işgaline son verilmiştir.
Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in 2 Aralık 2020 tarihli "Azerbaycan Cumhuriyeti'nde Zafer Bayramı'nın kurulmasına ilişkin" kararnamesine göre, 10 Kasım'ın Azerbaycan'da Zafer Bayramı olarak kutlanması kararlaştırılmıştır.
10 Kasım aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ismi tarihe altın harflerle yazılan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün vefat yıl dönümüdür. Haydar Aliyev, "Mustafa Kemal Atatürk, Azerbaycanlılar saygındır ve eşsiz bir devlet adamıydı" demiştir. Aynı zamanda Mustafa Kemal Atatürk'ün Azerbaycan için söylediği şu sözleri de unutmuyoruz: "Azerbaycan'ın sevinci sevincimiz, hüznümüz hüznümüzdür." Mustafa Kemal Atatürk Azerbaycan'da her zaman büyük bir saygıyla , minnetle , özlemle , sevgıyle anılmaktadır.
10 Kasım'ın Türkiye'de Mustafa Kemal Atatürk'ü Anma Günü olduğunu dikkate alarak, 3 Aralık'ta Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Zafer Bayramı'nın tarihini değiştirme kararı almıştır. Böylece, Şuşa'nın kurtuluşunun önemi göz önünde bulundurulmuş tarihi zaferin - Zafer Bayramı'nın her yıl 10 Kasım değil, 8 Kasım'da kutlanmasına karar verilmiştir. Azerbaycan halkının cesareti ve gücünün bir sembolü haline gelen bu zafer - Zafer Bayramı - ülkenin gelecekteki gelişimi ve prestiji için büyük önem taşımaktadır.
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de savaş şehitlerini anmak için bir kararname imzalamış ve karaname ile 4 Aralık 2020 tarihinde topraklarımızın kurtuluşu için mücadele eden şehirlerin anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunulmuştur. 2. Karabağ Savaşı'nda 2914 asker şehit olmuştur.
Fuzuli |
812 kişi |
Sugovuşan |
644 kişi |
Hocavend |
412 kişi |
Şuşa |
357 kişi |
Murovdağ |
234 kişi |
Kubadlı |
173 kişi |
Cebrayıl |
155 kişi |
Laçin |
58 kişi |
Zengilan |
37 kişi |
Ağdam |
29 kişi |
Ağcabadi |
2 kişi |
Berde |
1 kişi |
Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından 2 Aralık 2020 tarihinde imzalanan kararnameye göre 27 Eylül şehitleri “Anma Günü” olarak olarak yapılacaktır. Anma Günü, 44 günlük Vatan Savaşı'nda büyük cesaret gösteren ve Azerbaycan'ın toprak bütünlüğü için can veren asker, subay ve şehitlerimize saygının bir ifadesidir. Bu yıl 27 Eylül'de de Anma Günü Töreni Yapıldı. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, şehitlerimizin anısına her zaman büyük saygı göstermiş ve aynı zamanda gazilerin sağlığıyla da ilgilenmiştir. Savaşın sona ermesiyle ilgili olarak İlham Aliyev’in ulusa şu şekilde seslenmiştir: "Birinci Karabağ ve İkinci Karabağ Savaşlarının şehitleri gönlümüzde ebediyen yaşayacaktır. Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin. Onların kahramanlıkları ve fedakarlıkları sonucunda topraklarımıza dönüyoruz. Allah tüm yaralı askerlerimize şifa versin ki bir an önce sağlığına kavuşup normal hayata dönebilsinler. İyileşmeleri için elimizden geleni yapıyoruz ve yapacağız. En zor durumda olan yaralı asker ve subaylarımız bile, onu normal hayata döndürmek için elimizden geleni yapacağımızı bilmelidir. Bu zaferi onlara borçluyuz” dedi.
Bu bağlamda, Azerbaycan Birinci Hanımı ve Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı Mehriban Aliyeva şehitlerimize duyduğu saygıyı şu sözlerle dile getirmiştir: “Azerbaycan halkının yiğit oğulları, Zafer uğrunda canlarını verdiler. Her biri gerçek bir kahramanlık, cesaret ve korkusuzluk örneğidir. Tarihi adaleti yeniden sağladık ve kutsal bir zafer kazandık. Bu zafer sonsuza dek halkımızın tarihine kazınmıştır. Her birimiz bu Zaferin ne pahasına kazanıldığını hatırlamak zorundayız. Büyük Vatan Savaşının şehitlerini asla unutmayacağız. Onlar her zaman kalbimizde yaşayacaklar." Böylece Anma Günü şehit düşenler anısına tüm camilerde selalar okundu, dualar edildi. Aynı zamanda Büyük Vatan Savaşı'nda şehit olan şehitlerimize saygının bir göstergesi olarak 27 Eylül'de Bakü Körfezi'nde Donanmaya ait gemiler üç defa saygı atışında bulundu. Akşamın ilerleyen saatlerinde şehrin binalarında, Haydar Aliyev Merkezi binasında ve "Alev Kuleleri"nde Azerbaycan bayrağı sergilendi. Haydar Aliyev Vakfı tarafından 27 Eylül'de de anma etkinlikleri düzenlendi.
1-10 Kasım 2021 tarihlerinde Kültür Bakanlığı tarafından Büyük Vatan Savaşı'ndaki tarihi zaferin birinci yıl dönümü münasebetiyle etkinlikler düzenlenecektir. Bu etkinlikler çerçevesinde ülkede tiyatro ve konser salonlarında önde gelen grupların katılımıyla konserler düzenlenecektir. Haydar Aliyev Sarayı'nda Azerbaycan Devlet Senfoni Orkestrası, Azerbaycan Devlet Korosu Capella ve solistlerinin katılımıyla gösteri yapılacaktır. Azerbaycanın zaferine adanmış bu programın içereği "Karabağ Azerbaycandır!" şeklinde olacaktır. Uluslararası Mugam Merkezi'nde senfonik konser, “Karabağ Trajedisi” Oratoryosu, “4.4” Kısa Gösteriler Festivali, “Hanın Sesi Yayınlansın!” ulusal müzik akşamı, caz akşamı “Caz Zafer diyor”, Devlet Çocuk Filarmoni Salonu'nda genç yetenekler tarafından icra edilen Zafer konseri, Azerbaycan Devlet Akademik Opera ve Bale Tiyatrosu'nda “Cevad Han” balesi, Odada genç yeteneklerin katılımıyla konser ve Org Müzik Salonu, tiyatrolarda vatanseverlik gösterilerine yer verilecektir. Bu günlerin önemli etkinliklerinden biri de Bakanlığın desteğiyle Büyük Vatan Savaşı'ndaki zaferimize ithafen düzenlenen kompozisyon yarışmasının kazananlarının Zafer Günleri arifesinde açıklanacak olmasıdır. Bu etkinliklere şehit ve gazi yakınları davet edilecektir.
44 günlük İkinci Karabağ Savaşı`nda ağır bir yenilgiye uğrayan Ermenistan, geleneksel terör faaliyeti yöntemini tercih etmeye başlamış ve bu amaçla yeni bir terör örgütü kurmuştur. 27 Eylül 2020`de başlayan ve 44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı`nda ağır bir yenilgiye uğrayan Ermenistan, tarihi alışkanlıklarından vazgeçmeden küresel güçlerin yönlendirmesi ve desteğiyle çıkış yolunu terör örgütlerinde aramaya başlamıştır.
8 Kasım Zafer Günü halkımızın şanlı tarihine altın harflerle yazılmıştır. Her zaman "Karabağ Azerbaycan'dır " söyleyen Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Azerbaycan'ın bir karış toprağını kimseye vermediğini tüm dünyaya kanıtlamıştır. Karabağ Zaferi tarihimiz için bir destan, gelecek nesiller için ilhamdır. Zafer ruhu hiç sönmeyecek. 44 günlük Vatan Savaşı bizim şanlı gurur kaynağımızdır. Karabağ Azerbaycan'dır!