18.06.2019 14:40 A- A+

ALMANYANIN GELECEĞİ İÇİN İLERİ TEKNOLOJİ

ALMANYANIN GELECEĞİ İÇİN İLERİ TEKNOLOJİ

Almanya’nın artan dijitalleşeme ve ileri teknoloji alanındaki gelişmeleri dikkate alarak, bu konuda bir politika geliştirdiği ve uygulamaya başladığı görülüyor. Öncelikle, Almanya’yı yapay zekâ alanında bir marka haline getirme hedefini ilan eden Alman hükümeti, bu konuda yapılacak çalışmalar için 2025 yılına kadar 3 milyar avrodan fazla kaynak ayırdığını, ayrıca, dijital altyapı ve çalışanların eğitimini sağlamak için de belirli bir fonun tahsis edileceğini duyurdu. Hem Alman hükümetinin açıklamalarından hem de özel sektörün yatırım planlarından; dijitalleşme, yapay zekâ ve endüstri 4.0 gibi ileri teknoloji konularının Almanya’nın geleceğini şekillendireceği anlaşılmaktadır.

Hükümet ileri teknoloji alanlarının ve alt yapısının geliştirilmesine yönelik ayıracağı bütçeleri açıklarken, özel sektör de bu doğrultuda girişimlerine başlamış görünüyor. Dünyanın güçlü ve en önde gelen teknoloji şirketlerinden biri olan Siemens AG, Almanya’nın geleceğini şekillendirecek bir projeyi yakın zamanda hayata geçiriyor. “Siemens Şehri 2.0”(“Siemensstadt 2.0”) adı verilen, şirketin tarihinde tek kalemde yapılan en büyük yatırım olma özelliğini taşıyan bu projenin 600 milyon avro değerinde olması bekleniyor. Berlin’de 70 hektarlık bir alanı kapsayacak söz konusu girişimle, bu sanayi bölgesinin, modern geleceğin kentsel bölgesine dönüştürülmesi amaçlanmaktadır. Bu amacın da ötesinde bu proje, bilimsel ve iş topluluklarıyla işbirliği içinde seçili önemli teknolojileri ve inovasyon alanlarını güçlendirmeyi hedeflemektedir. Bunu mümkün kılabilmek içinse, Berlin’in bu bölgesinin, iş ortağı şirketleriyle birlikte araştırma ve uzmanlık merkezlerine, start-up iş geliştirme merkezlerine ve araştırma ve bilim enstitülerine ev sahipliği yapması bekleniyor.

Siemens AG’nin başkanı ve CEO’su Joe Kaeser, 1897 yılında ilk Siemens Şehri’nin kuruluşunun ardındaki ana fikrin, başarılı bir gelecek için gerekli olan faydalı bir ortak yaşamı tesis etmek adına; çalışma, araştırma ve yaşama alanlarını birleştirmek olduğunu söylüyor. Bugün de, işin geleceğini yeniden düşünme ihtiyacının doğduğunu düşünen Kaeser, sanayileşme ve kentleşme gibi mega trendlerin önemli değişimlere öncülük edeceklerine inanıyor. 

Bu düşünce doğrultusunda, çalışma, öğrenme ve yerleşik hayatın daha bütünleşeceğini ve insanlar ve eşyalar arasındaki artan bağlantının yeni ekosistemleri oluşturmasını beklemektedir. Siemens’in otomasyon ve endüstriyel dijitalleşmede küresel pazar ve fikir lideri olduğunu dile getiren Kaeser, şirketin, sosyo-ekonomik düzlemde endüstri 4.0’ın şekillendirilmesine öncülük etmek istediğini; ortaya konulan tasarımın esnek çalışma şartları, toplumsal entegrasyon ve uygun fiyatlı yaşam alanıyla ağ tabanlı bir ekosistemi içereceğini ifade ediyor.

Projeye ev sahipliği yapması beklenen Berlin’in belediye başkanı Michael Müller ise, geçmişte sanayi devriminin yaptığı gibi artan dijitalleşmenin de sadece çalışma dünyasını değil aynı zamanda insan hayatını değiştirdiği üzerinde durarak, “dijital ve toplumsal” konusunun önemini vurgulamaktadır. Berlin’in söz konusu projeyle, bilimsel merkez olma statüsünün güçleneceğini, alt yapısının daha da iyileşeceğini ve yeni iş imkanlarının ortaya çıkacağını düşünen Müller, Berlin’in giderek daha fazla “akıllı şehir” haline geleceğini ve ekonomik modernitenin ve sosyal sorumluluğun burada ele ele giderek kavranacağını, test edileceğini ve yaşanacağını ifade ediyor. 

Siemens AG’nin yönetim kurulu üyesi CedrikNeike, yeni Siemens Şehri’nin hep birlikte bir yerde çalışmayı, yaşamayı ve öğrenmeyi bir araya getiren, herkese açık bir ekosistem kurulmasını sağlayacağını, gelişim ve ilerlemeyi sürdürecek alanı sunacak söz konusu proje sayesinde en yüksek teknolojinin, yeni çalışma alanlarıyla bağlantılı hale geleceğini dile getiriyor.

Siemens Şehri 2.0 projesi, uzun dönemde Almanya’nın gelecek odaklı bir iş yapma lokasyonu haline gelmesini taahhüt etmektedir. Siemens’in şu anda Spandau’daki tesisinin 2030 yılı sonuna kadar Siemens Şehri’nin kalbinde bir teknopark ve kuluçka merkezine (inkübatör) dönüşmesi beklenmektedir. Şirketin mevcut sanayi yapısı, yeni iş modelleri için çekici bir çevre ve geleceğin üretim gerekliliklerini karşılayan mükemmel bir zemin sağlamaktadır. Burada, modern yaşam konseptleriyle birlikte çığır açan ofis, araştırma ve üretim alanları oluşturulması planlanmaktadır. 

Özellikle, dağıtımlı enerji sistemleri ve enerji yönetimi, elektrikli araç teknolojisi, endüstri 4.0, makine öğrenimi, ağ tabanlı aktfiler (networkedassets), eşyaların interneti, yapay zekâ, veri analizi, blokzincir, kademeli/katmanlı imalat gibi uygulama alanındaki faaliyetlerin Siemens Şehri’nde yer alması bekleniyor.