14.09.2020 18:33 Dr. Sinan DEMİRTÜRK A- A+

TOKAYEV'İN ULUSA SESLENİŞİ: ULAŞIM POLİTİKALARINDA YENİ DÖNEM

TOKAYEV'İN ULUSA SESLENİŞİ: ULAŞIM POLİTİKALARINDA YENİ DÖNEM

 

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Jomart Tokayev’in 1 Eylül 2020 tarihinde Parlamento’nun Yeni Yasama Yılının açılışında yaptığı “Ulusa Sesleniş” sadece Kazakistanlıların değil, aynı zamanda bütün Türk Dünyasının dikkatini çekmiş bulunmaktadır. Küresel pandemi şartlarında dünyada oluşan yeni gerçeklere karşı Kazakistan tarafından alınması gereken tedbirleri “eylem planı” olarak açıklayan Tokayev, özellikle kamu hizmetinin verimliliğinin arttırılması, ekonominin geliştirilmesi, bölgesel kalkınma, sosyal politikalar, eğitim ve sağlık gibi konulara öncelik vermiştir. Ekonomi başlığında Cumhurbaşkanı tarım, sanayi ve ulaştırma sektörlerine yatırım yapılmaya devam edeceğini ilan etmiştir. Bu bağlamda Kazakistan’ın ulaştırma alanındaki atılımlarını masaya yatırmakta yarar vardır.

Dünyada toprak genişliği bakımından 9. sırada bulunan, doğusundan batısına kadar 3000 kilometre ve güneyinde kuzeyine kadar 1500 kilometre olan Kazakistan’ın ulaştırma alanını göz ardı etmesi düşünülemez. Dolayısıyla ülkenin Birinci Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev bağımsızlığın ilk yıllarından itibaren bu alana özen göstermeye çalışmıştır. 1997 yılında ilan edilen “Kazakistan-2030 Stratejisi”nde bu konu öncelik olarak belirlenmiştir:

“Tarihsel olarak, ülkenin topraklarından Doğu’dan Batı’ya ve geriye doğru trafik akışı kesintisiz olarak ve gün geçtikçe daha da artarak devam etmektedir. Kazakistan’ın hedefi, yurtiçi ulaşım ve haberleşme sektörünün rekabet gücünü sağlamak ve bölgemizdeki ticaret akışını artırmaktır. Bu strateji; otomotiv, turizm, hizmetler, yol inşaatı sektörlerinin daha da geliştirilmesine ve yerli üretimde nakliye maliyetlerinin azaltılmasına yardımcı olacaktır.”

Kazakistan’ın ulaştırma alanında demiryolları, karayolları, havayollarını ve suyollarını geliştirmeye ve bu çerçevede Avrasya’nın merkezine dönüşmeye fırsatı vardı ve “Nurlu Yol” projesi kapsamında bu fırsatlar değerlendirildi. Ulusa Seslenişinde Cumhurbaşkanı Tokayev’in belirttiği gibi, ““Nurlu Yol” programının ilk aşamasının uygulanması başarılı oldu. Ülkenin başkenti diğer bölgelerle “ışın” prensibine göre bağlandı.” Burada ülke başkentinin güneydoğudaki kenardan ülke merkezine taşınmasının ne kadar önemli olduğu anlaşılmaktadır. “Bütün yollar Roma’ya çıkar” deyiminde olduğu gibi, gelinen aşamada Kazakistan’daki bütün yollar Nur-Sultan’a çıkmaktadır. Bu durum ulaştırma bakımından Kazakistan’ın bir merkeze bağlı devlet haline geldiğini göstermektedir.

Tokayev’in konuşmasında değindiği üzere “Nurlu Yol” programının ilk aşamasında “Ulaşım sisteminin yeni bir altyapı çerçevesi oluşturulmuş, ülkenin küresel ulaşım koridorlarına entegrasyonu sağlanmış, Kazakistan’ın tarihi statüsü olan Asya ile Avrupa arasında bir bağlantı halkası olma rolü restore edilmiştir.” Esasında Kazakistan’ın uluslararası ulaştırma ve ticarette merkezi konuma gelmesi sadece ekonomik değil, aynı zamanda bir güvenlik meselesidir. Örneğin, Kazakistan üzerinden geçen demiryolu veya karayolu hatlarının ülkede herhangi bir istikrarsızlığın sebebinden kesintiye uğramasını bu koridorlar üzerinden birbirine bağlı olan Avrasya’nın doğusundaki ve batısındaki ülkeler istemez. Diğer bir ifadeyle, Kazakistan’daki ulaştırma alanına yapılan yatırımlar aynı zamanda ülkenin güvenliğine yapılan yatırmalardır.

2013 yılında Çin’in “Kuşak-Yol Girişimi”ni açıklamasıyla doğu-batı istikametinde gelişen koridorların sayısı artmaya başladı. Bir yandan Rusya üzerinden geçen kuzey istikamet, diğer yandan İran üzerinden geçen güney istikamet Kazakistan’ın projelerine alternatif oluşturmaktadır. Diğer bir ifadeyle, ulaştırma alanında da rekabet kızışmaktadır. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı Tokayev konuşmasında “Nurlu Yol” projesinin ikinci aşamasını ilan etmektedir. Buna göre, Nurlu Jol’un ikinci aşaması, ülkenin ulaşım ve transit sektöründeki öncü rolünü pekiştirmeyi hedeflemektedir. Kazakistan’ın rekabet gücü; çığır açan altyapı projeleri, yeni ülke ve şirketleri cezbetmesi, hizmet seviyesinin ve geçiş yollarının hızının artırılması üzerinden artacaktır. Ayrıca, Kazakistan 2025 yılına kadar 24 bin kilometrelik karayolu, yani tüm cumhuriyet yollarını yeniden inşa etmeyi hedeflemektedir.

Türkiye açısından bakıldığında Kazakistan’ın ulaştırma alanındaki politikası Ankara’nın “Yeniden Asya” politikası bağlamında oldukça önemlidir. Aslında iki ülkenin bu alandaki stratejileri örtüşmektedir. Zaten 2009 yılında imzalanan “Kazakistan Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti Arasındaki Stratejik Ortaklık Anlaşması”nın 11. maddesi şöyle buyurmaktadır: “Taraflar uluslararası ticaretin geliştirilmesi için gerekli ön şart olan, Avrupa ile Asya arasında toprakları üzerinden geçen yeni ulaştırma koridorlarının açılması amacıyla birlikte hareket edecek ve uluslararası karayolu ulaştırması alanında etkileşimi artıracak.” Bu bağlamda Türk Keneşi’nin Hazar üzerinden geliştirmekte olduğu “Orta Koridor” her iki ülkenin çıkarlarına hizmet etmektedir.

Sonuç olarak Tokayev’in ulusa seslenişi Nazarbayev döneminde başlatılan politikaların devam edeceği anlamına gelmektedir. Özellikle ulaştırma alanına yapılan yatırımların arttırılması Nazarbayev döneminde kabul edilen stratejilerin devamını ortaya koymaktadır. Bu stratejilerle Kazakistan’ın güçleneceğini ve onunla beraber bütün Türk Dünyasının daha rekabetçi hale geleceğini öngörmek mümkündür.