Rusya-Ukrayna Krizi: Derinleşen Küresel Kriz
Rusya-Ukrayna krizi: Derinleşen Küresel Kriz
Rusya'nın Ukrayna donanmasına ait üç gemiye el koymasının ardından iki ülke arasındaki gerginlik arttı ve sonrasında meydana gelen gelişmeler, krizin ne yöne gideceği, bu olayın nelere sebep olabileceği gibi soruları kamuoyunun birinci gündemine oturtmuş bulunuyor. Sovyetler Birliği'nde 1990'lara gelinirken "yeniden yapılanma" adı altında yaşanan çözülme sürecinde, tüm diğer eski Sovyet ülkelerinde olduğu gibi Ukrayna'da da milliyetçi dalga yükselişe geçti. Moskova ile Kiev arasındaki 2003 tarihli anlaşmaya göre Kerç Boğazı ile Azak Denizi ortak deniz sularıdır. Ukrayna güçleri ülkenin doğusunda Rus destekli ayrılıkçılarla savaşıyor. Rusya 2014'te Kırım'ı ilhak ettikten sonra Ukrayna'nın itirazlarına karşın Kerç Köprüsü'nü inşa etmişti. AB ayrıca Rusya'nın Kerch Köprüsü'nü inşa etmesinin "Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğünü ihlal ettiği" anlamına geldiğini de belirtmiştir. Mariupol'dan gelen demir ve çelik ürünlerinin ülkenin ihracat gelirinin yüzde 25'ine denktir. Ukrayna'nın kuzeyinde Berdyansk ve Mariupol limanları kömür ve tahıl ithalatı için önemlidir.
Ukrayna ve Rusya arasındaki ilişkilerin oturduğu zemini irdelemek bugünü ve geleceği anlamaya yardımcı olabilir. Ukrayna Doğu ile Batı arasındaki sınırın tam ekseninde bulunuyor. Sovyetler Birliği'nin 1991'de dağılmasından beri Ukrayna'da siyasi istikrar sağlanamadı.
Kırım , Kerç Boğazı ve Karadeniz SSCB'nin çökmesinin ardından Moskova ve Kiev için ciddi önem kazandı. Çok büyük önem verdiği Karadeniz Filosu'nun, Batı'ya yakınlaşma riski bulunan Ukrayna'da kalması Rusya'yı kaygılandıran bir konudur. Nüfusunun çoğunluğu Ruslardan oluşan yarımada 2014 yılında yapılan referandum sonucu Rusya'ya bağlandı. Ukrayna krizi, esasen Rusya ile Batı arasındaki küresel nüfuz mücadelesidir. Rusya, yakın bölgesindeki ülkelerin AB ve Batılı kuruluşlara dâhil olmak suretiyle kendi etki alanının dışına çıkmasını istememektedir ve kuvvet kullanarak engel olacağını göstermektedir. Rusya, SSCB gibi bir süper gücün kalıntıları arasından yükselen ve dünyanın diğer devletlerine benzemeyen kendine has özellikleri bulunan önemli ve yalnız bir ülkedir. Rusya’yı güçlü kılan özelliklerinden biri Kızıl Ordu’dan arta kalan askeri gücüdür. Bunun başında nükleer silahlarının ve stratejik intikal ve operasyon yapabilme kabiliyetinin geldiği söylenebilir. Rusya’nın tepkisiz kaldığı meselelerde bu özelliklerinin bir önemi görülmezken, Ukrayna’da olduğu gibi meselenin içine aktif olarak girdiğinde dengeleri değiştirebilme yeteneğinin olduğu görülmektedir. Diğer yandan Rusya’nın yalnız bir ülke olması, kendini bağlayan veya karar süreçlerini kontrol eden bir ittifakı ve onun mekanizmaları olmaması nedeniyle verdiği kararları ve yaptıkları beklenmedik biçimde gelişebiliyor. Devletin karar mekanizmalarının da oldukça hiyerarşik biçimde dar bir üst yönetime bağlı olması sürpriz ve radikal eylemlerin hayata geçmesine imkân veriyor. Kırım’ın ilhakı meselesi buna güzel bir örnek. Bu yönetim uygulamasının Rusya için kolay kazançlar kadar kolay kayıplara da yol açma potansiyeli vardır. Zira Rusya, Ukrayna politikası sebebiyle Avrupa’dan belirli ölçüde tecrit edilmiştir. Ukrayna Cumhurbaşkanı Petro Poroşenko, Rusya'yı "doğrudan ve açıkça" ülkesine saldırmakla suçladı. Poroşenko, Moskova yönetiminin Ukrayna'daki krize müdahil olması nedeniyle bölgedeki dengenin değiştiğini söyledi. AB, Ukrayna ile yakın ilişkiler sürdürmeye çalışıyordu. Buna karşılık Rusya, Ukrayna ve komşularının AB ile gümrük birliği anlaşması imzalamalarına karşı çıkıyor. Ukrayna ve dünya barışı için gidişat iyi olacak gibi görünmüyor. Rusya, Ukrayna'nın savaş hazırlığı yaptığına, ateşkese uymak yerine çizilen sınır boyunca kuvvet yığınağı yaptığına inanıyor. Ukrayna krizi Soğuk Savaş'ın sona ermesinden beri Avrupa'nın en büyük krizi olarak değerlendirilebilir. Ukrayna'daki çatışmalar son günlerde daha da şiddetlendi. Ukrayna ve Rusya arasındaki çatışmalarda 10 binden fazla kişi hayatını kaybetti. Kiev yönetimi ve Batılı ülkeler Rusya'yı Ukrayna'yı işgal etmekle ve isyancılara silah göndermekle suçluyor.
Rusya’nın dikkate alınması gereken ve dünya ekonomik dengeleri üzerinde etkisi olan özelliği, sahip olduğu ve doğrudan kontrolü altında olan enerji kaynaklarıdır. Rusya, Avrupa’yı kendine olan enerji bağımlılığı ile kontrol etmektedir. Bu bağımlılık ilişkisi, kaynak sağlayanı bağımlı olana karşı güçlü kılmaktadır. Mevcut düzen bu şekilde kurulmuştur ve münferit olaylarla bu düzenin kısa sürede değişmesi beklenmemelidir. Örneğin Avrupa’nın, Rusya’nın sağladığı doğalgaza alternatif bir gaz veya enerji tedarik sisteminin gelişmesini en başta Rusya istemeyecektir.