10.06.2020 21:30 Dr. Sinan DEMİRTÜRK A- A+

Kazakistan’da Yeni Dönemin İlk Yılı: Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev’in İcraatları

Kazakistan’da Yeni Dönemin İlk Yılı:  Cumhurbaşkanı Kasım-Jomart Tokayev’in İcraatları

 

Dr. Sinan Demirtürk

TÜRPAV Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı

Tarihte kurulan Türk devletlerin istikrarlı şekilde gelişmeleri için genel olarak ilk iki liderin önemli sorumluluk üstlendiği bilinmektedir. Örneğin, Birinci Göktürkler devletinde Bumin Kağan ile İstemi Yabğu’nun liderliğinden söz edebilirsek, İkinci Göktürk devletinde Bilge Kağan ile Kültigin arasındaki ortak vizyondan bahsedebiliriz. Aynı şekilde Büyük Selçuklu devletinde Tuğrul ve Çağrı beylerin önemli rol oynadıkları bilinmektedir. On beşinci yüzyılda kurulan Kazak Hanlığında Kerey ve Canibek hanları arasındaki uyum devletin sürekliliği açısından dikkat çekici unsur iken, modern dönemde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk ile İsmet İnönü arasındaki ilişki genç cumhuriyetin dış ve iç politikada büyük felaketler yaşamadan istikrarlı bir şekilde gelişmesine zemin hazırlamıştır. Bu örneklerden anlaşıldığı üzere yeni devletin tarihinde kurucu liderin etkisi önemli olduğu kadar o liderin oluşturduğu yapının sağlıklı olarak devam etmesi bakımından ikinci liderin faaliyetleri de önemlidir. Bu açıdan Kazakistan’ın Kurucu Cumhurbaşkanı Elbaşı Nursultan Nazarbayev’in Kazakistan’ın gelişmesine kazandırdığı ivmenin devam etmesi için onun halefi olan Kasım-Jomart Tokayev’in dönemi de önemli sayılmaktadır. Bu bağlamda 19 Mart 2019 tarihinde Nazarbayev’in istifasından sonra iktidara gelen ve 9 Haziran 2019 tarihinde gerçekleşen Cumhurbaşkanı Seçimlerini kazanarak 12 Haziran’da düzenlenen yemin töreni ile Kazakistan’ın İkinci Cumhurbaşkanı olan Kasım-Jomart Tokayev’in bir yılını masaya yatırmamız bundan sonraki aşamadaki ülke gelişimini anlamamız için önem arz etmektedir.

Öncelikle Tokaev’in bağımsızlığın ilk yıllarından itibaren Nazarbayev’le yan yana çalıştığına dikkat çekmemizde yarar vardır. Moskova Devlet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü mezunu olan Tokayev, uzun yıllar boyunca Kazakistan Dışişleri Bakanı olarak görev yapmıştır. Kazak dış politikasının mimarı olarak tanımlayabileceğimiz Tokayev, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Banki Mun’un yardımcısı olarak da görev yapmıştır. Ana dili olan Kazakçanın yanı sıra Rusça, İngilizce, Çince ve Fransızca bilen Tokayev, Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcılığı ve Senato Başkanlığı gibi önemli görevlerde bulunmuştur. Hem yurtiçindeki hem yurtdışındaki bu tecrübelerinden dolayı Tokayev’in Nazarbayev’in iç de dış politikadaki çizgisini devam ettireceği tahmin edilmiştir. Nitekim bugün gelinen noktada Kazakistan’da devamlılık ve istikrarın söz konusu olduğu görülmektedir.

Ülke gelişimindeki süreklilikle beraber, Tokayev’in Nazarbayev’ten farklı siyasi reformlara ve ülkenin “sosyal devlet” kimliğine önem verdiği anlaşılmaktadır. Kuruluş döneminde Nazarbayev’in sloganı “Önce ekonomi, sonra siyaset” idi. Tokayev’e göre ise artık siyasi reformları gerçekleştirmeden ekonomik kalkınmanın da mümkün olmadığı bir noktaya gelinmiştir. Toplumun diyalog, demokrasi ve adalet taleplerine layıkıyla cevap verilmesi Tokayev’in öncelikleri arasındadır. Bu çerçevede Tokayev birkaç önemli proje başlatmış bulunmaktadır.

Tokayev “duyan devlet” veya “duyarlı devlet” kavramını ortaya atmıştır. Bu kavrama göre, devletin tüm aygıtları vatandaşların taleplerini duyması ve ivedilikle cevap vermesi gerekmektedir. Tüm devlet kurum ve kuruluşlarının, kamu çalışanlarının bu yeni anlayış çerçevesinde çalışması istenmektedir. Bu doğrultuda hükümet ile halk arasındaki diyalogu derinleştirmek için “Toplumsal Güven” Ulusal Konseyinin kurulmasıdır. Konseyin kuruluş amacı devlet ile toplum arasındaki etkileşimi güçlendirmek, ulusal birlik ve toplumsal istikrarı pekiştirmek olarak belirlenmiştir. Konseyin başlıca görevleri arasında, ulusal strateji ve programlar ile yasa tasarılarını kamuoyu adına incelemek, önemli stratejik gelişmeler hakkında kamuoyu ve sivil toplum kuruluşlarının düşüncelerini dikkate almak, kamuoyu, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları ile devlet organları arasındaki yapıcı diyaloğu sağlamak yer almaktadır.

Cumhurbaşkanı Tokayev’in bizzat başkanlık ettiği konseye Cumhurbaşkanlığı İdare Başkanı ile İnsan Hakları, Çocuk Hakları ve Girişimci Haklarının Korunması Komiserleriyle birlikte tanınmış devlet adamları, siyasi parti ve STK temsilcileri üyeleri katılmaktadır. Konseyin yılda en az 3 kez toplanmasına karar verilmiştir. Şimdiye kadar önemli kararların alındığı 3 toplantı gerçekleştirilmiştir. Konseyi’nin somut sonuçlarının biri, konsey üyelerinin önerileri doğrultusundan hazırlanan “Barışçıl Toplantılar Kanunu”nun kabul edilmesi oldu. Yeni yasa, vatandaşların barışçıl toplantı yapmakla ilgili anayasal hakkını tamamen sağlamaktadır. Bu bağlamda ilk siyasi reform paketinde yer alan seçimler ve siyasi partiler yasası ve diğer yasa tasarıları da geliştirilmektedir.

Sosyal politikalar bağlamında Tokayev, “Toplumsal Güven” Konseyi ile istişare içerisinde dörtten fazla çocuğu olan ailelere verilen aylık 110 Dolarlık devlet yardımını 200 Dolara çıkartılması, düşük gelirli ailelerin çocuklarına sosyal yardım paketi hazırlanması, okul öncesi çocuklara gıda ve temel ihtiyaç maddeleri sağlanması, öğrencilere ücretsiz sıcak yemek sunulması, okula gidiş-dönüş yol masrafları, okul kıyafetleri gibi ihtiyaçları ücretsiz karşılanması gibi girişimleri başlatmış bulunmaktadır. Bu çerçevede Tokayev’in en cesur adımı, Hükümete ve Merkez Bankası’na, nüfusun sosyal açıdan savunmasız kesimlerine 300 bin tenge tutarında teminatsız tüketici kredileri ile ilgili borçları kapatma talimatını vermesi olmuştur. Geri kalan Kazakistanlıların ödenecek para cezaları affedilmiştir. Bu tedbir 5 milyon Kazakistanlıyı etkiledi. Hükümet, 629 bin borçlunun teminatsız tüketici kredileri borcunu ödemek için devlet bütçesinden 105 milyar tahsis edildi.

Kazakistan’daki yönetim ile halk arasının birbirine yakınlaşması çerçevesinde Tokayev’in kriz yönetimi anlayışının da masaya yatırılmasında yarar vardır. Tokayev’in cumhurbaşkanlığının ilk senesinde ülke de önemli krizleri yaşandığını ve bu krizlerin Tokayev’in liderliği sayesinde başarılı bir şekilde atlatıldığını belirtmemiz gerekmektedir. Bu krizlerden birkaçına değinecek olursak, öncelikle 24 Haziran 2019 tarihinde Arıs kentinde silah deposu patlaması yaşandı. Bu patlama şehir halkının panik içerisinde yakındaki Şımkent şehrine kaçmasına sebep oldu. bu durumda Cumhurbaşkanı Tokayev bölgeye bizzat giderek bir yandan Arıs halkının tahliyesini ve diğer yandan tahliye edilen insanların barınma ve yemek ihtiyaçlarının organize edilmesine liderlik etti. Cumhurbaşkanının bu adımı sadece Arıs halkı tarafından değil, bütün Kazakistanlılar tarafından takdirle karşılandı.

Tokayev’in cumhurbaşkanlığının birinci yılında yaşanan diğer bir kriz, 2020 Şubat ayının başında Korday kasabasındaki Kazaklarla Kazakistan’da yaşayan Dungan azınlığı arasındaki çatışmalardı. Bu krizde de Tokayev bizzat bölgeye giderek kasaba sakinleri ile yüz yüze buluşarak tarafları sükûnete çağırdı. Devletin bir numaralı adamının bu hamlesi ülkede hukuk devleti kuralının işlemekte olduğunu göstermiş oldu. Diğer yandan ülkede yaşayan farklı etnik gruplarla ilgili daha kapsamlı bir politikanın ihtiyacını ortaya koydu. Bu Tokayev Kazakistan Halkı Asamblesi’ne önemli görevler verdi.

Tokayev döneminde yaşanan en büyük meydan okuma COVİD-19 salgınıdır. Kazakistan’ın bu konuda başarılı mücadele verdiği bilinmektedir. Öncelikle, Tokayev salgının ilk aşamasında 15 Mart 2020 tarihinde bütün ülkede olağanüstü hal ilan etmiştir. Böylece virüsün yayılmasının önü kesilmiş oldu. Daha sonraki aşamada anlaşıldığına göre bu karar zamanında ve isabetli karar olmuştur. Tokayev ayrıca koronavirüsten etkilenen insanları ve ekonomiyi desteklemek için çok etkili önlem paketini ilan etmiştir. Salgın dolayısıyla işsiz kalan veya işletmesini kapatmak zorunda kalan insanlara yönelik olarak 42 500 tenge miktarında sosyal yardım paketi açıklanmıştır. Bu yardımdan 2 milyondan fazla kişi istifade etmiştir. Cumhurbaşkanı Tokayev’in kararına göre devlet, mevcut vergi avantajlarını ve yerel desteği ile birlikte, ülke genelinde kriz karşıtı önlemler için 10 milyar doları ayırmıştır. Bunlardan 740 milyon doları istihdamı artıracak önlemlere harcanmıştır. İşletmeleri desteklemek olağanüstü hal dönemi boyunca KOBİ’lerin banka kredileri üzerindeki ödemelerini askıya alınmıştır ve ayrıca her türlü vergi ve diğer zorunlu ödemelerin ödemesinden üç aya kadar erteleme sağlamıştır. Buna ek olarak, küçük ve orta ölçekli işletmelerin işletme sermayesi için 1.5 milyar dolar tahsis edilmiştir. Özet olarak, kamu hizmetleri için ödemelerini karşılamak için devlet yardımı alan 1,6 milyondan fazla insan dâhil olmak üzere 4,2 milyondan fazla insanın mali yardım almıştır. Bireysel kişilerin yanı sıra, vergi teşvik tedbirlerinin 700.000’den fazla şirket ve bireysel girişimciyi kapsamıştır. Ayrıca, işten çıkartılmaları ve maaşlarda düşüş yapılmasını önlemek için gerekli desteği alacak ilgili şirketlerin bir listesi oluşturulmuştur. Genel olarak, vatandaşları ve işletmeleri desteklemeyi amaçlayan fon miktarı yaklaşık 13,8 milyar dolardır.

Görüldüğü üzere, cumhurbaşkanlığının birinci yılında Tokayev’in iç politikada “duyan devlet” veya “duyarlı devlet” konsepti kapsamında ülkenin sosyal devlet kimliğini güçlendirmeye ve siyasi reformları gerçekleştirmeye devam ettiği, dış politikada ise Kazakistan’ın marka değeri haline gelmiş olan çok vektörlü dış politikayı devam ettirmekte olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim Tokayev cumhurbaşkanlığının birinci yılında Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan gibi komşu ülkelerin yanı sıra Rusya, Çin, ABD ve Almanya gibi küresel politikadaki önemli ülkelere de ziyaret gerçekleştirmiştir. Buna ek olarak Tokayev’in BM Genel Kurulu toplantıları esnasında ve Münih Güvenlik Konferansı kapsamında diğer devlet başkanlarıyla ikili görüşmeleri dikkate değerdir. Cumhurbaşkanının bu etkinlikleri bir yandan Kazakistan’ın Rusya, Çin ve Batı Dünyası arasındaki denge politikasının devamı olarak ve diğer yandan ülkedeki yaşanmakta olan değişimlerin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Bu çerçevede 9 Mart 2020 tarihinde açıklanan “2020-2030 Kazakistan Cumhuriyeti Dış Politika Vizyonu” Tokayev’in döneminde yayınlanan ilk dış politika belge olma vasfına sahiptir. Dış politikada sürekliliğe vurgu yapan belge, Tokayev’in dengeli ve barışçıl dış siyaset çizgisini devam ettireceğini göstermektedir. Kazakistan uluslararası camianın sorumlu ve saygın üyesi olarak çalışmalarını sürdürecek, Orta Asya’da ve geniş bölgede öncü roller üstlenmeye devam edecektir.

Belgede Türk Devletleri İşbirliği Konseyi’nin (Türk Keneşi) öncelikli kurumlar arasında belirlenmesi Kazakistan-Türkiye ilişkileri açısından ve genel olarak Türk Dünyasının bütünleşme süreci bakımından dikkate değerdir. Bu bağlamda 10 Nisan 2020 tarihinde video konferans üzerinden gerçekleşen Türk Keneşi Zirvesi Tokayev’in devlet başkanı olarak katıldığı ilk toplantı olması münasebetiyle önemlidir. Zirvede COVİD-19 salgınıyla mücadelede ortak tutumun belirlenmesi bundan sonraki aşamada da Türk Dünyası bütünleşmesinin daha da ivme kazanacağının göstergesidir. Zaten zirveden sonra Türk Keneşi üye ülkeleri bakanlıklar düzeyindeki toplantıların sıkça düzenlenmesi bunun işaretidir. Son tahlilde Tokayev liderliğindeki Kazakistan, Türk Dünyasının önemli kutuplarının biri olmaya devam edecektir.