MODERN SAVAŞIN YENİ ALANI YAPAY ZEKÂ
Yapay zeka oldukça popüler bir terim olarak karşımıza çıkmaktadır. Kendi kendini süren otomobiller, bilgi yarışmalarını kazanan robotlar, Siri, Google Now ve Cartano gibi yapay zeka ürünü olan dijital asistanların, günlük yaşamdaki pratik uygulamaları dolayısıyla insanoğluna geniş ölçekte fayda sağladığı konusunda hemfikir olunsa da; diğer taraftan insanoğlunun geleceği açısından doğuracağı sonuçlar bilim insanları arasında oldukça tartışmalara sebep olmaktadır.
Özellikle de yapay zekanın askeri alan ve savaşları nasıl etkileyeceği son derece merak edilen konular arasındadır. Askeri kapasitesini arttırmak isteyen ulusların yapay zeka alanına çoktan yatırım yapmaya başladığı bilinmektedir. Örneğin; ilk olarak 2014 yılında ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel tarafından açıklanan Third Offset Stratejisi, ABD’nin konvansiyonel caydırıcılığının güçlendirilmesinin yanı sıra; gelecek nesil teknoloji ve konseptlerin takip edilmesini de amaçlamaktadır. Diğer taraftan Çin, Rusya ve Fransa gibi ülkeler de savunma alanında yapay zekâya yatırım yapmanın önemini vurgulamaktalar. Dolayısıyla uluslararası rekabetin yeni odak noktasının yapay zekâ olduğu bir konjonktürde yapay zekânın askeri alanda nasıl kullanılacağı ve gelecekte savaşa yaklaşım alışkanlıklarını nasıl değiştireceği soruları son derece önem arz etmektedir.
Yapay Zekâ’nın Ortaya Çıkışı
Yapay zekânın bağımsız bir araştırma alanı olarak ortaya çıkışı bir grup araştırmacının, 1956 yazında New Hampshire'daki Dartmouth College'da bu konuya ayrılmış bir seminere katılmak üzere bir araya gelmesi ile başlamaktadır. Organizatörlerinden John McCarthy, sunum belgesinde ilk kez "yapay zekâ" terimini tanıtır. 1974-1980 arasında “AI Winter” yani yapay zekâ kışı olarak bilinen dönemde bu alana olan ilgide ciddi düşüşler olmuş; yapay zeka alanına devletin destek ve isteği azalmıştır. 1980'lerin başında ise Prolog veya LISP gibi yeni bilgisayar dilleri ve daha ayrıntılı uzman sistemler geliştirilmesiyle ilgi yeniden canlanmıştır.
Bu dönemde İngiliz devleti Japonlarla yarışmak için alana 850 milyon dolar harcamıştır. Yapay zeka alanı diğer bir kış tecrübesini 1987 ile 1993 yılları arasında yaşamış; kişisel bilgisayarlar çok daha güçlü hale gelmiştir. 1997 yılında ise Deep Blue adlı bilgisayarın satranç şampiyonu Garry Kasparov’u yenmesiyle yapay zekâ ve robotların insan yaşamı üzerinde nasıl bir etkiye sahip olacağı üzerine tartışmalar yeniden canlanmıştır.
Yapay Zeka’nın Askeri Alanda Kullanımı
Mevcut anlamıyla yapay zekânın silahlı kuvvetlerde kullanımı ise son zamanlarda ortaya çıkmıştır. Bu nedenle henüz bu deneyimlerden hareketle kesin dersler çıkarmak için oldukça erken. Öte yandan, büyük miktardaki verilerin otomatik olarak işlenmesi açısından yapay zekânın askeri alanda kullanımı oldukça uzun bir tarihe sahip. 1884 yılında Massachusetts Institute of Technology’de profesör olan Herman Hallreith nüfus sayımını kolaylaştırmak adına delikli kartlar kullanan bir tablolama makinesi geliştirmiştir. Bu tür makineler Birinci Dünya Savaşı sırasında genç askerlere uygulanan psiko-sosyal testlerde kullanılmış; böylece bireylerin savaşta gösterdikleri farklı özellikler anlaşılmaya çalışılmıştır.
Elde edilen sonuçlar ileride bir askeri sosyoloji çalışması olan “The American Soldier” adlı kitabın temel referans noktası olmuştur. (NOËL, Jean-Christophe, “Intelligence artificielle : vers une nouvelle révolution militaire?”, Focus stratégique, n° 84, Ifri, octobre 2018 , p. 27)
Yapay zekanın ordulara girişi ilk kez Soğuk Savaş sırasında ABD’nin Ofset Stratejileri olarak ele alının bir doktrin süreci ile olmuştur. Bu stratejiler askeri olarak bir gerileme gibi algılandığından ya da en azından mevcut ve/ya potansiyel düşmanlara karşı lehine olmayan bir güç dengesi algılandığında kullanılmaktadır.
ABD Ortak Kuvvetler Komutanlığının Alfa Projesi, 2025’te, yapılarında görev sınırları dâhilinde… bir düzeye kadar özerk-ayarlanabilir özerklik ya da denetlenen özerklik ya da tam özerkliği olan”- taktik otonom savaşçıları(TOS) barındıran “büyük ölçüde robotik” bir savaş gücünü öngörmektedir. ABD Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı 2003 yılında 120 askeri robottan oluşan bir taburun, böceklerin düzenli davranışlarını taklit etmelerini sağlayacak sürü parçacık zekâsıyla donatıldığını açıklamıştır.
Robotik sistemler cismen küçülüp sayıca büyüdükçe, kendiliğinden düzenlenen sürü parçacık zekâsının ilkeleri de giderek daha önemli rol üstlenecektir. (KURZWEIL, Ray, İnsanlık 2.0, Çev: Mine Şengel, Alfa Bilim, İstanbul, 2017, s. 492)
Günümüzde sivil uygulamalar biçiminde yapay zeka kullanımı gün geçtikçe artmaktadır. Pentagon Araştırma ve Mühendislik Müsteşarı Dr. Michael Griffin yapay zeka ile ilgili 592 tane projeye sahip olduklarını açıkladı. Çin ise 2017’de yayınlanan Kalkınma Planında 2030 yılında kadar yapay zeka alanında dünyada ana merkez olmak istediğini duyurmuştur. Rusya da bu alana yatırım yapan ülkelerden ve Putin yapay zeka teknolojisine liderlik eden ülkenin dünyayı yöneteceğini belirtmektedir.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Paris’teki “İnsanlık için Yapay Zekâ” zirvesinin sonunda Fransa’nın yapay zekâ araştırmalarında, eğitiminde ve endüstrisinde küresel bir lider haline gelmesi için 1,5 milyar Avroluk Planı’nı açıkladı.Planda odaklanılması gereken dört alandan biri de savunma olarak belirtilmiştir.
Sivil yazılımların doğrudan kullanımı ilk olarak operasyonda olan askerler için verimli olabilir. Tercüme programları sayesinde askerlerin, sadece yerel lehçelerin kullanıldığı alanlardaki nüfus, yabancı uyruklu ortaklar ve özel kuvvet üyeleri ile iletişim kurma olanağı artacaktır. Bunlara ek olarak Waze’den ilham alınan yazılım sayesinde, askeri üstlerden çok az bilinen mega kentlere daha iyi bir rota hesaplanabilir. Taktiksel duruma veya el yapımı patlayıcının (Improvised Explosive Device) olma ihtimaline bağlı olarak yol tercihleri getirilebilir.
Yapay zekanın öneminin arttığı bir diğer alan verilerin toplanması ve otomatik olarak işlenmesidir. Özellikle savaş gemilerinden, denizaltılardan, uçaklardan veya askeri araçlardan gelen sesler bu teknoloji sayesinde en iyi şekilde analiz edilebilir. Yapay zeka, belirli bilgileri aramak için on binlerce belgeyi tarayabilir. Uyarlanmış yazılım anahtar kelimeleri, ifadeleri, kısaltmaları izleyerek ve bunları otomatik olarak ayıklayabilir. Fransa Silahlanma Genel Müdürlüğü'nün (DGA) Maurdor programının bu yönde geliştirildiği görülüyor. Farklı kaynakların çapraz kontrol edilmesi ve bilginin birleştirilmesi ile, bağlantısız olan kavramlar arasındaki bağlantıları ortaya çıkarmak açısından çok verimli olabilir.
Diğer bir alan bakım işlemlerinin optimizasyonudur. Temsili veriler, motor, sıcaklık veya basınç gibi bir gemi, uçak veya kara aracı üzerindeki sistemlerin çalışma durumunu tanımlamak için toplanır. Daha önce elde edilen miktarlarla karşılaştırılır ve nominal değerlerine göre analiz edilir. Trendlere bağlı olarak, arızaları tahmin etmek mümkündür. Hatalı parçalar, sistem arızalanmadan önce değiştirilebilir. Ekipman onarımı veya rejenerasyonunun gerekli aşamaları tahmin edilebilir ve manevra uygunluk tahminlerine göre uyarlanır. (NOËL, Jean-Christophe, age, s. 31)
Günümüzde sadece sivillerle sınırlı olan yüz tanıma uygulamaları mevcut. Örneğin, bir cep telefonu sahibine, yerleşik kamera tanındıktan sonra cihazının kilidini açabilen tek kişi olma imkanı sunmakta. Yapay zeka yazılımlarının askeri veya güvenlik ilgisi ise daha geniş gözüküyor. Silahlara yerleştirilen tanıma cihazları, yalnızca sahiplerinin veya aynı birimin üyeleri tarafından kullanılmasına imkan sağlayabilir. Yapay zeka ayrıca kamu ve işyerlerinde yüzleri tanıyabilir ve tanımlayabilir. Terörle mücadele bağlamında, sensörlerin doğru kişiyi bulmak için bir kalabalığı tarayabilmesi de mümkündür. (NOËL, Jean-Christophe, a.g.e, s. 32)
Yapay zekânın askerlerin eğitimini önemli ölçüde geliştirerek kuvvet hazırlığında rol oynayacağı önemli görüşler arasındadır. Silah sistemlerinin daha iyi kontrol edilmesine yardımcı olmak için operatör seviyesine uyum sağlayabilir. Örneğin, bir pilotun belirli görevleri asimile etmesinde güçlük söz konusu ise, yapay zekâ bu noktalarda özgün ve uyarlanmış alternatifler önerebilmektedir. Yapay zekâ artık silah sistemlerini daha iyi kontrol etmelerine yardımcı olmak için askerlerin eğitiminde de kullanılmaktadır.
Sonuç
Sonuç olarak; yapay zekânın askeri alanda kullanımı son yıllarda ortaya çıksa da alanda yapılan çalışmaların hızla artması ve teknolojik gelişmelerle birlikte kullanımı artacak gibi gözükmektedir. Özellikle ABD, Rusya ve Çin gibi büyük devletlerin bu alana yaptığı yatırımın artması yapay zekânın uluslararası bir yarış aracı haline geldiğini göstermektedir. Dolayısıyla askeri gücünü maksimize etmeyi amaçlayan devletler yapay zekâya yatırımlarını arttıracaktır.
KAYNAKÇA
NOËL, Jean-Christophe, “Intelligence artificielle : vers une nouvelle révolution militaire?”, Focus stratégique, n° 84, Ifri, octobre 2018
KURZWEIL, Ray, İnsanlık 2.0, Çev: Mine Şengel, Alfa Bilim, İstanbul, 2017