27.07.2020 21:18 A- A+

TÜRPAV 2020 İHTİSAS SEMİNERLERİ-4: "Salgın Sonrası Küresel Siyaset ve Türk Dış Politikası"

TÜRPAV 2020 İHTİSAS SEMİNERLERİ-4: "Salgın Sonrası Küresel Siyaset ve Türk Dış Politikası"

Türkiye Politik ve Stratejik Araştırmalar Vakfı (TÜRPAV) tarafından düzenlenen Teoriden Pratiğe Uluslararası İlişkilerde Güncel Yaklaşımlar İhtisas Seminerleri ’nin dördüncü oturumu, Prof. Dr. Sencer İmer ’in “Salgın Sonrası Küresel Siyaset ve Türk Dış Politikası” başlıklı sunumu ile gerçekleştirildi. İmer, konuşmasına koronavirüsün Türkiye’de ortaya çıkışı ve güncel durumu hakkında bilgi vererek başlarken; bu pandemiyi mümkün olduğunca az insan kaybıyla atlatmaya yönelik planlamalar yapılması gerektiğini vurguladı. Küresel salgının yol açtığı başlıca sorunların aşılabilmesi için ekonomi ve siyasette devletin ağırlığının artacağını ve sosyal devlet kavramının öne çıkacağını belirten İmer, ülkelerin kendine yeterli hale gelmesinin ve gıda güvenliğinin sağlanmasının ehemmiyetine dikkat çekerken Türkiye’nin de üretken yatırımlara ağırlık vermesi ve tarımsal üretim ile hayvancılığı destekleyen girişimlerde bulunması gerektiğini dile getirdi.

Dış politikada bölgesel iş birliklerinin önem kazandığını ileri süren İmer, Türkiye’nin barışçıl dış politikalar ile İran, Irak ve Rusya başta olmak üzere, bölge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmesi gerektiğini vurguladı.  Ayrıca İmer, Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasındaki ticari ilişkilerin önemli bir boyutta olduğuna dikkat çekerek salgın sonrasında söz konusu ülkeler ile ilişkilerin geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

İtalya ile İspanya’nın salgın sırasında AB ülkelerinden destek görmediğine değinen İmer, AB’nin daha gevşek bir yapıya dönüşebileceğini öne sürdü. Ayrıca, “Türk dünyası ile Türkiye’nin iş birliği çok büyük bir önem kazanıyor. Bu, Rusya ile olan iş birliği için bir tezat teşkil etmiyor. Orta Asya Cumhuriyetleri ve Kafkaslardaki Cumhuriyetler ile Türkiye arasında çok yakın ilişkiler kurmak ve bunları geliştirmek lazım.” ifadesini kullandı.  

Çin ve Türkiye ilişkilerini de yorumlayan İmer, “Bir Kuşak Bir Yol” projesinin salgından sonra öneminin artacağını ifade ederek projenin Türkiye’nin kalkınmasına katkı sağlayacağını ileri sürdü. Öte yandan göç sorununun büyük bir tehdit olarak salgın sonrasında da devam edeceğini iddia eden İmer, bu sorunun çözümü için, uluslararası örgütlerle iş birliği yapılması ve “Bir Kuşak Bir Yol” gibi büyük projelerden göç veren bölgelerin kalkındırılmasına yardımcı olacak şekilde geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

ABD ile Türkiye ilişkilerinin dengeli bir biçimde yürütülmesi gerektiğini söyleyen İmer, sözlerine yeni ittifaklar oluşturularak ve Afrika, Latin Amerika ve Asya ülkeleri ile çok taraflı bir dış politika geliştirmenin gerektiğini vurgulayarak devam etti.

Güç mücadelesinin salgından sonra da devam edeceğini belirten İmer, ABD’nin rolünün görece azalacağına ve Çin’in rolünün ise giderek artacağına dikkat çekerken; Türkiye’nin de uluslararası politikadaki konumunu korumak için güvenlik, gıda güvenliği, sağlık, eğitim, teknoloji, doğal kaynaklar gibi konulara öncelik vermesi gerektiğini söyledi.

Gelecek Etkinlikler