27.07.2020 21:15 A- A+

TÜRPAV 2020 İHTİSAS SEMİNERLERİ-1: "Ticaret Savaşlarından Hegemonya Mücadelesi’ne ABD-Çin Rekabeti"

TÜRPAV 2020 İHTİSAS SEMİNERLERİ-1: "Ticaret Savaşlarından Hegemonya Mücadelesi’ne ABD-Çin Rekabeti"

Türkiye Politik ve Stratejik Araştırmalar Vakfı ve Milli Politikalar Enstitüsü tarafından düzenlenen Teoriden Pratiğe Uluslararası İlişkilerde Güncel Yaklaşımlar İhtisas Seminerleri’nin I. Oturumunda Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın “Ticaret Savaşlarından Hegemonya Mücadelesi’ne ABD-Çin Rekabeti” üzerine sunumunu gerçekleştirdi.

Konuşmasına COVİD-19 sürecinin ortaya çıkarttığı yeni sorularla başlayan Caşın, korumacılığın bir şekilde devam edeceğini ve “Bu virüs Çin malı mı değil mi? sorusunun önemli bir soru olduğunu ifade etti.  Caşın’a göre 19. yy’da Çin ve Japonya sarı tehlike ifadesiyle küçümseniyordu. Pandemi ise benzer bir şekilde “Yabancı düşmanlığı Avrupa’da artabilir mi?” sorusunu önümüze koymaktadır. Bahsi geçen soruyu yorumlayan Caşın, “Nijerya’da bazı olaylar yaşandı ve Çinlilerin çalıştığı fabrika virüs taşıyıcı olabilecekleri endişesiyle yakıldı” dedi. Bununla birlikte Caşın’a göre, mevcut dönem geleceğe yön verecek tarihi bir geçiş dönemidir. Bu bağlamda gündelik hayatın dijital dünyaya dönmesi biraz daha devam edecektir.

Geçiş süreci kapsamında Türkiye’nin yaptığı yardımları yorumlayan Caşın, “Türkiye’nin dünyaya yaptığı tıbbı yardımlar büyük önem taşımaktadır. Türkiye’yi NATO’da uzaklaşmakla suçlayanlar bugün Türkiye’den yardım talep etmektedir.” açıklamasında bulundu.

Caşın’a göre, ABD Başkanı Trump ve Dışişleri Bakanı Pompeo’nun Çin’e karşı suçlamaları, ABD-Çin arasında tırmanan gerilimin nihai aşaması olarak yeni bir meydan okumadır. ABD-Çin rekabetini yorumlayan Caşın, “Japonya’nın Çin’deki bazı fabrikalarını kapatması bu akıma katıldığını göstermektedir. Çin’in savaş gemileri sayısının ABD’nin savaş gemilerinin sayısını geçmesi, ABD-Çin arasındaki rekabetin askeri alana da taşındığı anlamına gelmektedir.” dedi. Bununla birlikte Çin’in yükselişi ile birlikte totalitarizmin de yükselişe geçebileceğine dikkat çeken ve tarihsel örnekler veren Caşın, “COVİD-19 döneminde yaşananlar, kitlesel ve küresel reaksiyonel hareketleri tetiklemekte ve işsizlik ve endüstriyel yönetim çöküşü alanlarında 1929 krizine göre çok daha şiddetli bir kriz beklenmektedir. Nitekim 1929 krizi II. Dünya Savaşı’nı tetikledi ve yeni konjonktürün neticesinde insanlar çareyi totaliter sistemler gördüler.” dedi.

Mevcut durumda NATO, AB ve BM gibi Soğuk Savaş örgütlerinin başarısız kaldığını ileri süren Caşın, AB’nin tıpkı SSCB gibi çözülme yaşayabileceğini öne sürdü. Caşın’a göre, yakın gelecekte gıda sektöründe kendi yeterlilik ön plana çıkacak ve bilgi teknolojisi önem kazanacaktır. Bu yüzden de Caşın, sürecin Türkiye için fırsatlar barındırdığını iddia ederek “Türkiye pos-COVİD döneminde Japonya ve diğer ülkeler tarafından iptal edilen projelerde yer alabilir. BM Genel Sekreteri’nin salgın hastalığının bir salgın savaşına dönüştüğünü nitelemesi ve bunun da bir küresel savaş ekonomisine yol açtığını söylemesi Türkiye’nin bu konuda hazırlıklı olması gerektiğini göstermektedir. Ayrıca dünyanın bir dijital köye dönüşmesi gerçeği de dikkate alınmalıdır.” yorumunu yaptı.

   

Gelecek Etkinlikler