Vakfımız tarafından Kazakistan Ankara Büyükelçiliği ve AHBV ASYAM Merkezi iş birliğinde “Kazakistan Cumhurbaşkanı Kassym-Jomart Tokayev'in Birinci Görev Yılı Münasebetiyle Küresel ve Bölgesel Düzeyde Kazakistan-Türkiye            İlişkileri" başlıklı panel düzenlendi. Çevrimiçi etkinlik olarak gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak, Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, TÜRPAV Mütevelli Heyeti Üyesi Suat Kolukırık, AHBVÜ Asya Çalışmaları ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Varis Çakan, Bozok Üniversitesi İİBF Dekanı Prof. Dr. Kürşad Zorlu, Kazakistan Al Farabi Milli Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Arslan, Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi Avrasya Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Vakur Sümer ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Serdar Yılmaz katıldı.

Panelin açılış konuşmasını gerçekleştiren Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly, “Kazakistan ve Türkiye, kardeş halk olmasının yanı sıra stratejik ilişkilere sahip olan iki ülkedir. İki ülke arasındaki 4 milyar dolarlık ticaret hacmini geliştirmek istiyoruz. Kazakistan diplomatik ilişkilerde bölgesel ve küresel düzeyde on yıllık bir vizyonla hareket etmektedir. Bu kapsamda Türkiye ile olan ilişkilerimizin turizm boyutunun da geliştirilmesini istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Varis Çakan ise iki ülke arasındaki eğitim ilişkilerine dikkat çekerek “Kazakistan, Nursultan Nazarbayev döneminde başlayan çabalar neticesinde Türk Dünyası'nın lider ülkelerinden biri olmuştur. Türkiye ile Kazakistan arasında gerek Süleyman Demirel Üniversitesi gerekse Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi vesilesiyle eğitim ilişkileri derinleştirilmiştir.” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Kürşad Zorlu ise Kazakistan’ın Türk Dünyası’nın entegrasyonu için yaptığı katkılara değinerek Kazak dış politikasında bir süreklilik olduğunu ifade etti. Bu bağlamda Zorlu, “Kazakistan, Türk Dünyası'nın entegrasyonuna yönelik çabalara kesintisiz olarak katkı vermiştir. 2010 yılında kurulan Türk Konseyi'nin mimarı da Nursultan Nazarbayev'dir. Nazarbayev'in görevi devretmesi, yeni nesil liderlerin yetiştirilmesi sürecinin bir parçasıdır. Tokayev, 1992 yılından bu yana kesintisiz bir şekilde Nazarbayev'le çalışmış ve onun yanında büyük bir diplomat olarak yetiştirmiş önemli bir devlet adamıdır. Tokayev, zor bir dönemde, büyük bir liderden sonra göreve gelmesine rağmen görevinin ilk yılında çok önemli başarılar elde etmiştir.” değerlendirmelerinde bulundu.

Tokayev döneminde Kazakistan’ın bilim faaliyetlerine verdiği öneme dikkat çeken Prof. Dr. Mehmet Arslan ise yaptığı konuşmada “Tokayev'in göreve gelmesiyle birlikte, bilimsel çalışmaları önceleyen mühim adımlar atılmıştır. Bu kapsamda bilimsel çalışmalara ayrılan kaynak yedi kat arttırılmıştır. Kazakistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi amacıyla, özellikle de yüksek lisans ve doktora öğrencilerine yönelik öğrenci değişim programları öncelenmelidir.” dedi.

Kazakistan’daki demokratik geçiş sürecine değinen Doç. Dr. Vakur Sümer ise “Tokayev'in göreve gelmesiyle birlikte Kazakistan'da hem değişim ve gençleşme rüzgarları esmiş hem de geçmişten gelen istikrarın bir başarı hikayesi olarak sürdürülmesi sağlanmıştır.” açıklamasında bulundu.

Son panelist olarak konuşma yapan Dr. Serdar Yılmaz ise “Kazakistan'ın 2050 stratejisi kapsamında Tokayev dönemini ifade eden üç önemli kavram vardır. Bunlar devamlılık, adalet ve gelişimdir. Halk ile Cumhurbaşkanı arasındaki bağlantıyı güçlendiren bir diğer unsur da “Halkın Sesini Duyan Devlet Modeli”dir.” ifadelerini kullanarak Kazakistan’da devlet-millet birlikteliğini önceleyen bir politikanın uygulandığına vurgu yaptı.

Panel, konuşmacıların kapanış değerlendirmeleri ile son buldu.